Çevrimiçi Dil Sözlükleri

demand draft

Temel Çeviriler
İngilizce		Türkçe
demand [sth]⇒ vtr	(with object: insist on [sth])	istemek f.
		emretmek f.
	He demands loyalty from his workers.
demand, demand that vtr	(with clause: insist)	ısrar etmek, dayatmak geçişli f.
	She demanded that he take out the trash.
	Çöpleri dışarı çıkarması için ısrar etti.
demand [sth]⇒ vtr	(with object: require [sth])	gerektirmek geçişli f.
	This task demands a high degree of concentration.
demand, demand that vtr	(with clause: require)	gerekli kılmak geçişli f.
		zorunlu kılmak geçişli f.
	The job demanded that he arrive at 8:30 every day.
demand to do [sth] v expr	(insist on doing [sth])	talep etmek, istemek geçişli f.
	I demand to see the manager!
demand n	(request)	istek, talep i.
		rica i.
	The demand for greater democracy was ignored.
demand n	often plural (specific requirements)	istek, talep, istem i.
	The workers threatened to strike if their three demands were not agreed to.
	İşçiler, istekleri yerine getirilmediği takdirde greve gidecekleri tehdidinde bulundular.
demand, demand for [sth] n	uncountable (economics: market for [sth])	talep i.
	The demand for new cars was up 15%.
	Yeni arabalara olan talep %15 oranında arttı.
demand n	(claim) (hukuk)	talep i.
		hak iddiası i.
	She sued with a demand of $5000.

Önemli bir şeyler mi eksik? Hata bildirin ya da geliştirme önerin.

Bileşik Şekiller:
İngilizce		Türkçe
BOD n	initialism (biochemical oxygen demand) (biyokimyasal oksijen ihtiyacı)	BOİ i.
demand attention vtr + n	(behave in attention-seeking way)	ilgi istemek, ilgi çekmeye çalışmak f.
	That child is constantly demanding attention.
demand attention vtr + n	(require urgent consideration)	dikkat gerektirmek f.
	Gun violence is a serious matter that demands attention.
heavy demand n	(popular need)	yoğun talep/istek i.
	There's a heavy demand for these smaller cars, sir.
in demand adj	(popular, wanted, sought after)	revaçta s.
		popüler s.
		aranan s.
		gözde s.
	Cheap accommodation is always in demand here.
on demand adv	(as and when requested)	talep üzerine z.
		istek üzerine z.
		ısmarlama z.
	The shop doesn't stock fresh milk, but they'll order it for you on demand.
on-demand adj	(available when requested)	ısmarlama s.
		talep üzerine s.
		istenildiğinde s.
	This service offers several thousand on-demand movies.
supply and demand n	(economy: basic market theory) (ekonomi)	arz talep, arz ve talep i.

Önemli bir şeyler mi eksik? Hata bildirin ya da geliştirme önerin.

demand draft' sözcüğü/sözcükleri ile ilgili forum tartışmaları:

• Go to Preferences page and choose from different actions for taps or mouse clicks.

"demand draft" için Google Çeviri'nin tercümesine göz atabilirsiniz.

Diğer dillerde: İspanyolca | Fransızca | İtalyanca | Portekizce | Romence | Almanca | Hollandaca | İsveççe | Rusça | Polonyaca (Lehçe) | Çekçe | Yunanca | Çince | Japonca | Korece | Arapça